8 Maddede Tarihi ve Doğal Güzellikleriyle Van
Türkiye’nin en kalabalık ilk 10 şehri arasında yer alan Van, yüzölçümü bakımından da bölgenin en büyük ili… Burası, yolunuz düştüğünde kahvaltı sofrasından kalkmakta, göl kıyısından ayrılmakta, tarihin peşini bırakmakta zorlanacağınız bir şehir… Gelin, Doğu Anadolu’nun bu en mavi diyarına listemizdeki 8 madde ile biraz daha yaklaşalım…
Van Gölü, ada ve yarımadaları, kıyılarındaki tarihi kalıntıları, el değmemiş koyları ile turistler için tam bir çekim merkezi… Şehrin 13 ilçesinden 6’sının göle kıyısı bulunuyor. Özellikle Gevaş sınırları içindeki koylar öylesine el değmemiş ki kara yolundan ulaşamıyor sadece teknelerle gidebiliyorsunuz.
Yerli-yabancı turistlerin Van’daki ilk durağı, açık hava müzesine dönüşmüş Akdamar Adası ve 10. yüzyıla ait mimarisi ile büyüleyen Akdamar Kilisesi diyebiliriz. Kilisenin etrafını saran bitki ve hayvan rölyefleriyle kutsal hikâyeler tasvir edilmiş ve bu haliyle Ortaçağ Ermeni mimarisinin en özel örneği olduğu biliniyor. Kilise 2005-2007 yıllarında restore edilmişti.
Van, o dönemki adıyla Tuşpa, Urartu Devleti’nin başkentiydi ve bu misyonunu 250 yıl boyunca sürdürdü. Üç bin yıl öncesinden bugüne ise Van Kalesi gibi görkemli bir yapı kaldı. Tabii bir de devler tarafından yapılmış olabileceğine dair dilden dile aktarılan hikâyeler… Ana kayanın oyulmasıyla inşa edilmiş kale, Van Gölü’nün kıyısında ve şehir merkezine 5 km uzaklıkta yer alıyor.
Doğal güzelliklerin peşinde olanlar için iki adres vereceğiz. Gürül gürül akan şelalesiyle Muradiye ve küçük Pamukkale dedirten travertenleri, halkının Vanadokya adını verdiği peri bacalarıyla Başkale ilçesi… İşte size şehrin saklı kalmış enfes köşeleri…
Eski Van olarak bilinen bölgede Mimar Sinan eserleri arasında sayılan Hüsrev Paşa Camisi bulunur. 2009’da restore edilerek ziyarete açılan cami yapıldığı dönemde bir külliye içinde yer alıyormuş, fakat ne yazık ki o bölümler günümüze kadar ulaşamamış.
Van kahvaltısı, topraklarımızın zenginliğini, insanımızın damak zevki ve yaratıcılığını getirir akıllara… Bildiğimiz ve bilmediğimiz çeşitlerle donatılmış sofralardan doğanın, doğallığın kokusu yayılır. Van’ın balına, sütün kaymağına, yayık tereyağına, peynirine, yumurtasına, kavutuna, ekşilisine taş fırından çıkan lavaşlar eşlik eder.
Namı ülke sınırlarını aşan otlu peynir Van’ın medarı iftiharlarındandır. Koyun sütünden üretilir ve ilkbaharda yapılır ki çeşit çeşit ot kullanılabilsin… Van’da biten otlar mendi, sirmo, heliz ya da bildiğimiz nane, kekik… 25 çeşit otla yapılabilen peynir, yüksek besin değeri ve tadıyla kahvaltı sofralarının vazgeçilmezleri arasında yer alır.
Japonya’da düzenlenen Dünya Kedileri Güzellik Yarışması’nda Van kedisinin birinci seçildiğini biliyor muydunuz? Peki ya Van’da kediler için yüzme havuzu açıldığını biliyor muydunuz? Çünkü bu asil canlılar yüzmeyi çok seviyor ve bu özelliklerini kaybetmemeleri için de Vanlılar çaba gösteriyor. Van kedilerinin bir gözü mavi bir gözü kehribar rengi olabildiği gibi, ikisi de mavi ya da ikisi de kehribar rengi olabiliyor.
1,151 okunma